Sosyal ağlar :

PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

MUHASEBE STANDARTLARI

Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. RESMİ GAZETE

   DUYURULAR

Dünyanın reformist ve akılcı ekonomisi (Makale) / Cengiz HERGÜNLÜ

 

 

Dünyadaki ekonomik gelişmenin başlangıcı 15. yüzyıldan itibaren, kapitalizmin gelişmesine de katkı yapan, dünyayı tanımaya yönelik yaklaşımların tanrıbilimci yaklaşımlardan, daha akılcı düşünce yapısına geçiş evresiyle başlar. Akılcı yaklaşımlar yeni bilim, teknoloji ve kurumların ortaya çıkmasının en önemli nedenidir. Akılcılık sayesinde yeni reform hareketleri doğmuş, yeni, faydalı gelişmeler meydana gelmiştir.

 

Reform hareketlerinin başlangıcı; reformun öncülerinden sayılan, 1517 yılında Almanya’da doğan Martin Luther tarafından sağlanmıştır. Reformun ortaya çıkış nedenleri genel olarak siyasi, dini, sosyal ve ekonomik açıdan olmuştur.

 

İlk reform başlangıcı, kilisenin para karşılığı halkın günah çıkarmaya zorlanmasıyla başlamıştır. Kilisenin bu uygulamasıyla sadece kendisine değil, kendisine yakın bazı kesim ve taraflara fayda, menfaat sağlamasına karşı gösterilen tepki sonucu ortaya çıkmıştır. Kilisenin para karşılığı günah çıkarma hakkını  (endüljans) Fugger ailesine satması ve Fugger ailesinin zenginliğinin gereğinden fazla artmasına neden olması, reform hareketini daha güçlendirmiştir.

 

Kilisenin ve Papa’nın reformist halk hareketiyle zayıflatılması sonucunda, papanın sözlerinin Allah’ın sözlerinin önüne geçmesi engellenmiş, din anlayışının, akılcılıktan uzak dinsel dayatmalarından uzaklaşarak daha akılcı yaklaşımların önemi artmış, zihniyet değişimi perspektifinde yeni kültürel değişimlerin ortaya çıkması sağlanmıştır. Bu yeni akılcılığa dayalı anlayış sayesinde modern matematik ve bilimlerin doğması, ilerlemesi süreci başlamıştır.

 

İşin ilginç yanı, aslında bu bilimlerin ilk olarak Arap dünyası, Asya’dan alınmasına rağmen, Batı Avrupalıların kendi icatlarıyla bunlara katkıda bulunmaya başlamış olmaları, bilimin ilerleyip bu günlere getirmelerine, ilerlemelerinin ilk nedeni olmuştur. Bilim ve matematiğin kurucuları olarak bilinen Koperdik, Galileo, Fermat, Newton ve Leibniz gibi bilim adamları bu çağda ortaya çıkmıştır.

Bu reformun, iktisat tarihi araştırmalarında önemli kırılmalardan birisi olarak kabul edilmektedir.

 

Ortaçağ dönemi; felsefeyi, siyaseti, hukuk bilimini tanrıbilimine bağlamış ve bunları tanrıbilim haline getirmiştir. Bu sayede, sadece uhrevi bilgilere dayalı tanrıbilim sayesinde, papanın ve kilisenin de dayatmasıyla monarşi yönetimleri, halkı istediği gibi yönetmek ve yöneltmek kolaycılığından yararlanır hale gelmişlerdi.

 

Reform hareketi ile kilisenin ve papazların baskısı ile yerleşmiş olan skolastik düşünce, yerini bilimsel yaklaşımlara bırakmıştır.

 

Reform bağlamında, iktisadi gelişme neticesinde en önemli gelişme ise çift taraflı kayıt yönteminin gelişmesine, bu reformun sonucunda ulaşılmış olmasıdır.

 

Henüz 15 ve 16. yüzyıllarda, çift taraflı kayıt yöntemiyle, (bugünkü bilanço alt yapısı) işletmelerin yöneticileri ile sahiplerinin birbirlerinden ayrıldığı, yöntemin; sermayenin rasyonel kullanımı ve maksimum karın elde edilmesinin en güvenilir yöntemi olduğunun bu yüzyıllarda savunulur olmasıdır.

Gelişmiş ülkelerin ilerlemelerindeki başlangıç noktasını, önce dünyaya bakış açılarını akılcı yönde değiştirmesi ve geliştirmesiyle başarmıştır. Skolastik yapıdan bilime ve teknolojiye verdikleri değer ile kurtulmuşlardır.

 

Aynı dönemlerde bilginin araştırılması, geliştirilmesi ve en sonunda sistematik hale getirilmesi ile ekonomi bilimi kavram ve kuramları doğmuş, büyük yatırımların gerçekleşmesi için ellerindeki sermayelerinden fazla fona ihtiyaç duyan gerçek kişilerin fon bulabilmeleri için tüzel kişilik sağlayan (A.Ş. veya Limited şirket vb.) şirketler doğmuş ve bankacılık sisteminin doğması hemen devamında ortaya çıkmıştır.

 

Bu gelişmelere baktığımızda, ekonominin gelişmesi ile akılcılığın bilgi, bilim ve teknoloji dışında gelişmediği, reform hareketlerinin toplumun önünü açtığıdır. Gelişmelerin, ilerlemelerin takipçisi olmak kadar, ülke insanımızla akılcılığa dayalı zihniyet yapısıyla, bilgi ve bilim toplumu haline gelerek takipçiliğin önüne koymalıyız.

 

Cengiz HERGÜNLÜ

SMMM-Bağımsız DENETÇİ