İŞLETME KURMANIN BİLİNCİ
Ülkemiz ekonomisini ve çalışma hayatını yakından ilgilendiren konulardan biri, küçük sermaye ile iş hayatına atılan işletmelerin, kuruluş aşamasında ve sonraki birkaç yılda, bilgi birikimi ve sermaye yetersizliği nedeniyle karşı karşıya kaldıkları risklerdir.
Bu yazı dizisinde, ülkemiz ekonomisinde lokomotif görevi gören (Küçük ve Orta Ölçekli İşletme) KOBİ olarak nitelendirilen ve Kamu tarafından kıstasları belirlenmiş olan işletmeler ele alınacaktır.
Amacımız, söz konusu işletmelerde, özellikle de ilk kuruluş aşamalarında, işlevsel anlamda yapılan hataları irdeleyerek yaşanabilecek riskler konusunda bir farkındalık yaratmaktır. Bunun için yeri geldikçe; yıllar süren mali müşavirlik hizmetlerimiz sürecinde ortaya çıkan yaşanmışlıklardan ve hem toplumsal hem de mali mevzuat açısından edindiğimiz deneyimlerimizden de yararlanacağız. Başka bir amacımız ise küçük sermayeler ile iş hayatına atılan küçük girişimcilerimizin verdikleri mücadelenin boyutlarını da gözler önüne sermektir.
Toplam işletmeler içindeki payı yüzde 95 civarında olup, toplam istihdamın da yüzde 56’sını karşılayan KOBİ’ lerimizin sıkıntıları, daha ilk kurulma kararının verilmesiyle başlamaktadır. Nedeni ise sermayenin küçük olması dolayısıyla ortaya çıkan kıt imkânların, plansız- programsız ve gerçek anlam da bir fizibilite yapılmasına engel olmasıdır. Yatırım daha en başında sıkıntılı doğmaktadır.
Risk değerlemeleri tam olarak hesaplanmadan ve rakamlara dönüşmeden; üzerinde kapsamlı bir çalışma yapılmadan, en önemlisi de bir uzmana danışılmadan hayata geçirilmeye çalışılan yatırımlarda; ilerleyen zamanlarda geri dönüşü olmayan dönem kayıpları yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Oysaki sermaye ne kadar küçük olursa olsun, netice de bir yatırım yapılmaktadır ve sermayenin yanı sıra oldukça yoğun emek sarf edilmektedir.
KOBİ’ ler bütün bu saydığımız kıt imkânlara rağmen, sanki büyük bir yatırım işine giriliyormuş gibi plan ve program yapmak ve sağlam bir alt yapı oluşturmak zorundadırlar. İşletme kurulurken, kurumsallaşmış büyük işletmeleri örnek almalı, işletme politikaları buna göre kurgulanmalıdır. Böyle bir yaklaşım, büyük işletme olmanın ruhunun ve mantığının da kavranmış olmasına; uzun vadeli planlar ve politikalar üretilmesine zemin hazırlayacaktır. Unutulmamalıdır ki, günümüzün kurumsallaşmış dev işletmeleri, dünün KOBİ’ leridir.
Kısaca toparlamaya çalışırsak; işletme hedeflerinin daha ilk kuruluş aşamasında yüksek tutulması, idarecilerin kararlı ve tutarlı, takipçi ve sorgulamacı bir yaklaşım içerisinde bulunmaları; alınacak kararlarda danışma kültürünün gelişmesi ve yerleşmesine, riskler ortaya çıkmadan önlem alınmasına ve kurumsal bir işletme olabilmenin sağlam yapı taşlarının döşenmesine neden olacaktır.
Daha da önemlisi girişimciliğin, yöneticiliğin ve sahipliğin tek kişide toplanmasının daha ilk aşama da önüne geçilecek olmasıdır.
Bundan sonraki yazı; KOBİ’ ler de, ilk kuruluş da yapılan hatalar ve çözüm yolları…
CENGİZ HERGÜNLÜ
SMMM
BAĞIMSIZ DENETÇİ