Geçenlerde, piyasa normlarına göre oldukça iyi sayılacak bir iş yapma performansı olan ve üretim yapan işletme sahibi bir arkadaşıma, ‘işletmenle ilgili hedefin nedir’ diye bir soru yönelttim. Bana ‘daha çok kâr elde etmek ve daha çok yatırım yapmak’ diye cevap verdi.
Son birkaç yılın işletme bilançolarına, gelir tablolarına baktığımızda devamlı büyümeye uygun bir firma mısınız? bir şekilde belli olur, mali raporlara bir bakalım teklifinde bulunduğumda, Üstad onlara bakarız da, şu anda işletmeyi, daha önceki yıllarda aldığımız faturalardan dolayı incelemeye aldılar ve uzlaşmaya girmemiz lazım, sana onun için geldim dedi. Biz uzlaşmaya girdik ve işimiz bitti. Daha sonrasında bilançolarda ne var ne yok kendisinin de bilmediğini, mali müşavirinin bir şeyler yazıp çizdiğini ifade etti.
Gelişmekte olan diğer ülkelerde bu işler nasıl oluyor pek bilmiyorum ama bizim ülkemizde, özellikle KOBİ’lerde durum genelde bu şekilde gibi.
Firmanın mali tablolarına, vergi denetimine girmeden önce ‘mali performans’ açısından bakılmış olsaydı, işletme stoklarında görünen, fakat aslında olmayan stoklara göre yanlış bir fikir sahibi olunacaktı. Bu arada aktifte görünen, bir kısmı olmayan katma değer vergisi tutarının, işletmenin diğer dönen varlıkları içinde bulunduğu, bu yüzden işletmenin dönen varlıklarının gereğinden yüksek olduğu kanısına da varılacaktı.
Bir işletmenin yatırım yapması veya yapmaması bir amaçtır, fakat isteğe bağlı değil, ekonomik ve finansal şartlar dahilinde bir zorunluluktur. Yatırım kararları işletmelerin sermaye bütçelemesi açısından hayati önem taşımaktadır. Gerektiği zamanlarda yatırım kararları almak en önemli finansal kararlar arasındadır.
Durum böyle olunca; kısa veya uzun vadeli yatırım yapma durumunda olan işletmelerin öncelikle nakit bütçesi çıkarma ihtiyacı vardır. Nakit bütçesi hazırlamak için de proforma bilanço ile proforma gelir tablosuna gereksinim duyulur.
Nakit bütçeleri oluşmasında gerekli olan proforma mali tablolar çıkartmanın faydalarını ve ülkemizde ki zorluklarını da şöyle sıralamak mümkündür:
-Proforma mali tabloların hazırlanması, gerek firma yöneticileri, gerek işletmeye kredi veren kurumlar yönünden büyük önem taşımaktadır.
a-Hedeflenen gelir tahminleri, firmanın gelecek yıllarda kâr sağlayıp sağlamayacağını, girişilecek yeni bir yatırımın veya atılımın kârlı, cazip olup olmadığını hem firma sahiplerine, yöneticilerine hem de o firmaya kredi verecek kurumlara açıkça göstermektedir.
b-Proforma bilanço ve proforma fon akım tablosu, firmanın gelecek dönemlerdeki ihtiyaç duyulan finansman gereksinimlerini belirlemektedir.
c-Sağlıklı bir fon akım tahmini, firmanın ödemede güçlükle karşılaşmada ne kadar borçlanabileceğini ve gelecek yıllarda borç ödeme gücüne sahip olup olamayacağını ortaya koymaktadır.
d-Proforma mali tablolar, yöneticilerin elinde bir kontrol aracı, başarı ve başarısızlığın saptanmasında bir ölçü olmaktadır.
e-Bu tür tabloların hazırlanması, firmanın ciddiyeti ve geleceği konusunda güven vererek piyasalardan fon sağlanmasını kolaylaştırmaktadırlar.
f-Firmalarca bütçelerin, proforma mali tabloların hazırlanması, firma yöneticilerinin yetenekleri hakkında fikir verebileceği gibi, yöneticilerin planlama, pazarlama, üretim ve finansman konularındaki bilgi düzeylerini de gösterebilir; firma yönetiminin değerlendirilmesi için, finansman kurumlarına ve firma ile ilgili üçüncü kişilere ipuçları sağlayabilir.
Proforma mali tablolar hazırlanmasında karşılaşılan başlıca sorunları ise şöyle sıralayabiliriz:
a-Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yöneticilerin önemli bir bölümü, işletme; planlama konusunda gereken bilgilere sahip olmadıkları gibi bunun önemini de kavramış değillerdir. Çoğu kez bütçeler, proforma mali tablolar, yasak savma niyetiyle hazırlandığından, kendilerinden beklenen yararları sağlayamamaktadır.
b-Firmanın sahipleri ve/veya yöneticileri ciddi bir planlamanın zorunluluğuna inanmış olsalar dahi, bu konuda deneyim noksanlıkları etkin bir plan hazırlama kapasitelerini sınırlamaktadırlar. Bu haliyle işletme sahiplerinin hedefleri, politikaları, stratejileri proforma mali tablolara yansımamaktadır. Nakit akım tabloları amacından sapmakta veya bir kenara atılmaktadır.
Böyle durumlarda, yöneticiler, işletme mali yapısının bütününü görme ve sağlıklı karar alma haklarını bir köşeye itmiş olmaktadırlar.
Faydalı olması dileğiyle.
Cengiz HERGÜNLÜ
SMMM-Bağımsız DENETÇİ
info@hergunlu.com
www.hergunlu.com