Enflasyon dönemlerinde firmaların, göreceli olarak ise küçük firmaların, işletme sermayesi ihtiyacı artış yönünde değişmektedir.
‘Enflasyon sonucu işletme sermayesi ihtiyacı arttı’ şeklinde yapılan yorumların tek başına yetersiz olabileceğini, öncelikle, işletme sermayesi yönetiminde, etkinliğin veya verimliliğin ölçülmesi işlemlerinin yapılması gerekliliği vardır.
Aslında, doğru ve gerçekçi bir şekilde yapılması zorunluluğu vardır.
Gerçek bir etkinlik ölçümü için, dönem sonu stoklarının doğru ve gerçekçi bir biçimde tespit edilmiş olması, satılan mallarının maliyetlerinin yine dikkatli bir biçimde hesaplanmış olması gerekir. Fiyat artışlarının, (enflasyonun) dikkate alınması, diğer araştırılması gereken önemli bir konudur.
İlgili işlemlerin yapılması açısından, finansal sorunlar konusunda küçük firmalarla büyük firmalar arasında ayırım yapmanın yapay bir ayırım olduğunu, çünkü işletme finansmanındaki temel ilkelerin küçük veya büyük firmaların hepsi için geçerli olduğunu bildiğimize göre, etkinlik ölçümlerinin küçük firmalar için daha elzem olduğunu hatırlatmamız yanlış olmaz.
Doğru ve gerçekçi bir şekilde yapılan ilgili işlemlerden alınan sonuçlara göre, dönem sonu stoku ve satışların maliyeti düzeltilir, yani güncel hale getirilir. Güncel hali tespit edilmeden yapılan işlemler, enflasyon artışları dikkate alınmadan yapılmış olacağından yanıltıcı olur. Fiyat hareketlerinden, enflasyondan arındırılmış olan satışların maliyeti bir önceki yıl stok devir hızına bölünür. İlgili işlemler aşağıdaki şekilde formüle edilir.
Düzeltilmiş yılsonu stoku-(Düzeltilmiş satışların maliyeti/Bir önceki yıl stok devir hızı)
Farkın (+) olduğu durumun da, bu fark işletme sermayesi yönetimindeki etkinliğin azaldığını gösterir, bu durumda genelde enflasyon döneminde stok artışının olduğunu, işletme sermayesinin, özellikle likit değerlerin içinde olan nakitsel varlıkların stoklara bağlandığını gösterir. Oysa enflasyon dönemlerinde nakit değerler, işletme varlığının sürdürülmesi açısından hayati önem taşımaktadır. Fark (-) olduğunda ise, işletme sermayesi etkinliğinin olumlu yönde gelişme gösterdiğini söyleyebiliriz.
Tek sahipli, göreli olarak küçük firmalarda, firmanın çoğu kez yöneticisi durumunda olan firma sahibi, finansmana ilişkin karar ve faaliyetleri kendisi yürütmektedir. Fakat finansal iş ve işlemler sonucu alınacak kararların etkili ve hızlı olabilmesi için, muhasebe kuram ve uygulamalarının, analiz ve planlama tekniklerinin, kantitatif karar alma yöntemlerinin, grup davranış ve psikolojisinin, ekonomi teorisinin iyi bilinmesi yanında, uygulanabilirliğine de fırsat tanınmalı ve firma sahibi tarafından müsaade edilmelidir.
Salgın hastalık düzeyinin 2021 yılının ortalarına doğru normalleşmeye geçilebileceği yönünde yapılan açıklamalar dikkate alındığında. Küresel dünyada, bundan böyle, yeşil anlayışa sahip yeşil ürünlerin üretildiği, ticaretinin yapıldığı, çevreye duyarlı sektörlere doğru daha fazla miktarda bir sermaye akışının olabileceği, önemli değişimlerin yaşanabileceğini, ancak, doğru ve gerçeği yansıtan bilgi akışları sonucunda alınabilecek tutarlı kararlarla, değişimlere daha kolay adapte olabileceğimizi anlamış bulunmaktayız.
Faydalı olması dileğiyle
Cengiz HERGÜNLÜ
SMMM-Bağımsız DENETÇİ